KOBİler İçin Cloud Computing

Değişen teknolojiye ayak uydurmak iş dünyasının bir kuralı. Bu çerçevede IT birimlerinin Sanallaştırma ve Cloud Computing kavramları üzerinden kazanacağı faydalara bir yazı dizisi ile göz atalım. Serinin ilk yazısı olarak Cloud Computing çözümlerinin iş süreçlerine entegre edilmesine bakalım.

Günümüzde Kobiler ekonomik bakımdan bazı konularda iki arada bir derede kalabiliyor özellikle de IT alanında. Kimisi bu alanda daha efektif çözümler arayışına girip teknolojiye ayak uydursa da çoğunluk olarak günün teknolojisine her daim itibar edilmiyor ülkemizde. Ayrılan kısıtlı bütçe ile zaten bir IT’nin teknolojiye ayak uydurma şansı da azalıyor ve bu da şirketin iş akışına ve yapısına olumsuz yansımalar yapabiliyor hatta bazen büyümeyi bile engelleyebiliyor. İşte tam bu noktada devreye günümüzün teknolojisi Cloud Computing giriyor.

Cloud Computing yapısının getirdiği avantajlarının başında IT için satın alma, kurulum ve yönetim masraflarını en aza indirgemek vardır. Bir şirket dilerse hiç bir yatırım maliyeti yapmadan yapısını herhangi bir Cloud Hizmet Sağlayıcı (Cloud Service Provider) altyapısı üzerinden kurabilir. Servis sağlayıcılar altyapının düzenli ve güvenli çalışması için tüm sorumluluğu daha profesyonelce ele alır. Çok geniş bir kapsamda sunucu, yedekleme, yazılım, işletim sistemi, veritabanı, güncellemeler, güç, soğutma ve hatta verimerkezi alan güvenliği ile ilgili bütün konular hizmet sağlayıcı tarafından ele alınır. Büyük şirketleri bir kenara alırsak Kobiler bu gibi geniş bir kapsamda IT yapısı kurmak için çok kaynak harcayamazlar. Bu noktada altyapınızı kendiniz barındırmak yerine bir hizmet sağlayıcı ile anlaşmak kısmı devreye giriyor. Hizmet sağlayıcı şirketlere altyapıyı, platformu ya da yazılımı servis gibi sunup bunu kullanıldığı kadar ödenmesini sağlıyor. Bu ödeme yapısı ile şirket normalde on binlerce dolar yatırım yapıp kendi yapısını kurmak yerine belirli periyotlarda çok cüzi ücretler ödeyerek aynı altyapıyı anında ayağa kaldırabiliyor. Bunun sonucu olarak da IT alanına yapacağınız yatırımın belki de bir kısmını işinizin farklı bir alanına yatırabiliyorsunuz.

Şirketlerin IT Alanındaki Maliyet Kalemleri

Şimdi detaylıca bir şirketin yapısını kurarken ihtiyaç duyacağı konulara göz atalım.

1. Seçim ve Değerlendirme: İlk önce bu yapı kurulmadan önce IT birimi ihtiyaçlarını listeler ve yapısı için gereken sunucuları, işletim sistemlerini, yazılımları, depolama birimlerini belirler. Ancak bizim bahsettiğimiz Kobiler olunca IT birimlerinde ne yazık ki süper-sonik bilgi donanımlı IT sorumluları bulmak pek de kolay olmuyor. Bu nedenle platform ve altyapı seçimi çok iyi değerlendirilmeli ve harcanan sermayeye göre ileriye dönük performans oranlarına göz atılmalı.

2. Donanım, Yazılım ve Destek: Belirlenen altyapıya göre sıra gelmiştir kurulum için gereken çevre birimlerini satın almaya. Bu durumda sermayenizin büyük bölümünü sunucu, depolama ve veritabanı üçlüsünün uygun şekilde bir araya getirilmesine gidecektir. Çok geniş bir alanda yazıcısından tutun da internet ağına kadar kurulumunu bitirdiğiniz yapı için tabi ki destek personeline ihtiyacınız var. Yapınız ne kadar büyük ve iyi olursa olsun bu işlevsellik ancak o yapıyı yönetebilecek kadroyu bir araya getirebildiğiniz anda işe yarar.

3. Lisanslama ve Abonelikler: Yapınız üzerinde kullanacağınız yazılımların lisans ve abonelik ücretleri eğer düzgün bir analiz yapıp en iyi fiyat/performans oranını yakalayacak şekilde seçilmezse IT bütçenizi deyim yerindeyse sallayabilir. Bilindiği gibi kurumsal alanda kullanılan yazılımlar daha ciddi şekilde üretildiği için maliyetleri ve ücretleri de bu doğrultuda yüksek olabiliyor. Bu durumda seçim kriterleri çok önemli.

4. Eğitim: IT ekibiniz altyapınızın nasıl daha verimli kullanılacağını en iyi bilen birim olmalı. Bundan dolayı IT biriminiz kendini bu konuda gerek şirket içi eğitimlerle gerekse dışarıdan uzman/danışman desteği ile deyim yerindeyse hatim etmeli. Bundan sonraki süreçte tüm birimlerin altyapıyı doğru kullanmak adına IT tarafından eğitilmesi ve desteği ile devam edecektir.

5. Projelendirme: Yapınız kurdunuz ve fonksiyonel hale getirdiniz şimdi sıradaki konu bu yapı üzerinde kobimizin kullanacağı ve iş süreçlerine destek olabilecek projeler geliştirmek. IT biriminiz geliştirilecek projeler için iyi organize olmak durumunda. Gerekiyorsa ekibi büyütmeli ve tecrübeli geliştiriciler istihdam etmeli. Bu geliştirme sürecinde aynı zamanda kaynak kullanımı, bütçe planlaması, projenin amacına ulaşması gibi çok önemli hususlar da ekip olarak ele alınmalı.

Cloud Computing Avantajları

Yukarıdaki 5 adımlık sürecin çok sancılı ve detaylı olduğunu söyleyebilirim. Bu zincirleme devam etmesi gereken listeden birinde bile sorun çıkması durumunda sermayenin tamamiyle olmasa bile belli bir kısmının boşa gitmesi olasılığı var. Şimdi gelin isterseniz bu yapıları inceledikten sonra Kısaca ve maddeler halinde Cloud avantajlarını ele alalım;

1. İlk yatırım maliyeti yok: Kobi altyapısını bir hizmet sağlayıcı tarafından alıyor. Altyapıya erişimini internet aracılığı ile bütün şubelerin dağıtabiliyor ve entegre edebiliyor. Bunun karşılığında belirli periyot içerisinde kullandığınız kaynak kadar ödeme yapıyorsunuz (pay-as-you-go).

2. Hızlı ölçeklendirme: Yukarıda bahsettiğimiz şube ağınızın ne kadar büyük olduğunun bir önemi olmaksızın yapınızı tekrar ölçeklendirebilirsiniz. Bu durumda şube sayınız arttığında veya azaldığında yapmanız gereken tek şey altyapıya yeni kaynak eklemek veya azaltmak. Oysaki şirket bu yapıyı kendi barındırıyor olsaydı kapasite arttırımı için satın alma, kurulum, test ve yönetim süreçlerini her defasında yinelemek durumundaydı.

3. Kolay yönetim: hizmet sağlayıcı altyapı ile iletişim kurmanız ve yönetmeniz için size bazı araçlar sunuyor olacaktır. Bu araçlarla daha modernize bir şekilde altyapınızı sanki yanınızdaymış gibi yönetebilirsiniz. Bu süreçte güncelleme gibi bir çok sıkıntı yaratacak sorunu da yine hizmet sağlayıcı ele alır. Bu yönetim sıkıntılarından arındırılmış bir IT devamında kendini iş süreçlerini geliştirmeye odaklanarak daha verimli çalışabilir ki her şirket IT biriminin saatlerce yapıyı ayakta tutmak yerine işe odaklanarak ar-ge yapmasını ister.

4. Esneklik: Cloud yapıda hizmet veren bir çok firma iş süreçlerinde kullanılabilecek uygulamaları ve altyapıyı servis olarak sunuyor. Bir örnek üzerinden gidecek olursak; IT biriminiz dakikalar içerisinde yeni geliştirdiği bir uygulamayı farklı platformları cloud üzerinde kurarak test işlemlerini yapabilir. Bunun sonucu olarak farklı platformlar kullanarak daha verimli bir yapıya sahip olabilirsiniz. Uygulamanızın tüm işletim sistemlerinde sorunsuz çalışabileceğini, mobil platformlara (pda, smartphone, el terminalleri, uzaktan erişim) kolaylıkla entegre edilebileceğini ve tüm bunları dünyanın her noktasındaki şubelerinize aktarabileceğinizi düşünün.

5. Dayanıklılık ve Performans: Hizmet sağlayıcınızın size sunduğu yapı şüphesiz ki daha kurumsal ve zengin bir katalogda hizmet sunacağı kesin. Biz olayı milyar dolarlık yapıları anında kuracak kapasitesi olmayan kobiler için ele aldığımıza göre bu büyüklükte bir yapıyı da ancak ve ancak Cloud mantığı ile kullanabileceğini belirtmişttik. Bu yapının avantajı ve geri dönüşü bize kalite, performans, süreklilik ve hız olarak geri dönecektir.

Fark ettiniz mi bilmiyorum ancak ilk listelediğimiz beş maddenin çoğu şimdi listesini yaptığımız ve bize Cloud yapıların avantajlarını anlatan diğer beş maddelik listede teker teker çözüme kavuşuyor. Sizi bilmem ancak ben yazarken bile ilk beş maddede aşırı derecede sıkılırken sonraki beş madde üzerinde gayet keyifli bir şekilde süreçleri aktardım.

Hizmet Sağlayıcı Seçimi

Buraya kadar olan kısmı sıkılmadan okuduğunuzu ve “Tamam ben şirketimi Cloud yapısı üzerinde çalışacak şekilde yapılandıracağım” dediğinizi varsayıyorum. Peki Cloud Hizmet Sağlayıcılarının hangisinin bize uygun olduğunu nasıl bileceğiz ve karar vereceğiz dediğinizi duyar gibiyim.

1. SLA (Service Level Agreement): Yukarıda da belirttiğimiz üzere altyapınızın bazı kısımlarının yönetimi ve kordinesi hizmet sağlayıcı tarafından yapılmakta. Bu durumda sisteminizin zarar görmemesi ve veri kaybı yaşanmaması için hizmet sağlayıcı ile servis sözleşmenizin çok iyi gözden geçirilmiş ve hatta işin uzmanlarına danışılmış olması gerekmekte. Bir hizmet sağlayıcı ile çalışmaya başlamadan önce kendinize bazı sorular sormalısınız: Servis anlaşması uzun vadede hangi sorumlulukları ve yükümlülükleri içermekte? Kaynak kullanımı veya kullanıcı sayısı değişikliğinde yaşanacak ücret değişiklikleri nelerdir? Hizmet sağlayıcının uptime oranı nedir? Yaşanacak güvenlik zafiyetlerinde karşı önlemler ve izlenen yollar nelerdir? Çeşitli felaket senaryolarında hizmet sağlayıcının yaklaşımları ve çözüm yolları nelerdir? Hizmet süresi boyunca belirlenen karşılıklı yasaklar ve uyarılar nelerdir? Hizmet iptali sırasında izlenecek yollar nelerdir? Hizmet sağlayıcı hangi durumlarda altyapıya erişimimi kesebilir?

2. Veri güvenliği: Hizmet sağlayıcı veriyi hangi koşullarda saklıyor ve veriye kimler erişebiliyor bu çok iyi bilinmeli. Verilerin korunmasında hangi tür önlemlerin alındığı çok önemli zira bu konuda şüpheye düştüğünüz bir firma ile çalışmamanızı öneririm. Ticari bilgilerinizin kimsenin eline geçmesini istemezsiniz elbette.

3. Yapınızın uyumluluğu: Cloud yapıların bu kadar öneminden ve avantajından bahsettikten sonra biraz garip olacak ancak eğer altyapınızın cloud tabanlı sisteme geçişi sırasında bir projelendirme ve analiz yapılmazsa bu sizin için tamamen bir felaket olabilir. Çünkü ezbere konuşmanın aksine günümüzde teknolojinin kullanılmasında bazı şeyler tecrübeye ve testlere tabi olarak değişebilmekte. Bu durumda cloud sizin için iyi bir çözüm mü değil mi bunu bir danışman veya bilgili bir uzman ile masaya yatırarak analiz yapılmalı.

4. Lock-in: Bunun hakkında tam oalrak Türkçe bir karşılık veremeyeceğim ancak Vendor Lock-in dediğimiz şey tam olarak hizmet sağlayıcınızı değiştirmek istediğinizde yeni çalışacağınız hizmet sağlayıcıya verilerinizi transfer ederken yaşayacağınız bir sıkıntı. Eğer hizmet sağlayıcınız verinizin bu yer değiştirme sırasında belli standartlara göre taşınmasını sağlamıyorsa bu geçiş süreci sizin için sorunlu olabilir.

Sonuç

Bu kadar avantaj ve özellikle donatılmış bir teknoloji Kobiler için gerçekten bazı durumlarda kurtarıcı olabilir. Bu teknolojiye ayak uydurma sürecinde hedefleriniz, planlarınız, analizleriniz ve sermaye planınız tüm yukarıdaki anlatılanlar ile örtüşüyorsa hiç durmadan kendinizi bulutlara atabilirsiniz. Ancak şunu da göz ardı edemeyiz ki Cloud Computing piyasasında hala bazı tartışmalı kavramlar ve riskler var. Biz bu risklerden biraz bahsettik. Son olarak diyorum ki; bulutlara taşınma fikiri tamamiyle profesyonel bir ekip tarafından sağlıklı bir şekilde uygulanmadığı sürece başınızı çok ağrıtabilir.

“KOBİler İçin Cloud Computing” üzerine 2 yorum

  1. Eline sağlık, keyifle okunan, kobilere yönelik doyurucu bir başlangıç/giriş yazısı olmuş. Bulut bilişim konusunda tartışmalı alanlar -bahsettiğin gibi- yazdığın listeyle sınırlı değil. O konuyu daha geniş olarak başka bir yazında ele alabilirsen çok iyi olur.

    Özellikle kobiler bulut bilişimin ne olduğunu bilmiyor. Bu alanda “ben bulut bilişim hizmeti veriyorum” diyen herkese güvenmek zorunda kalıyor. Halbuki önlerindeki fırsatı net bir şekilde görebilecekleri, idari, hukuki ve maddi avantajları anlayabilecekleri bir dokümana ihtiyaçları var.

    Dolayısıyla yazılarını toparlayıp, biraz da eklemeler yaparak kılavuz haline getirmek faydalı olur. Kılavuzda en azından bu servisi veren kurumları anlatmak, yurtdışında bulut bilişimin kullanım alanlarını örnekleriyle vermek, SaaS/PaaS servislerinden faydalanma yollarını göstermek anlamlı olabilir.

    Kolay gelsin.

  2. Görkem abi, yorumların için teşekkürler. Bundan sonraki süreçte bu yazı dizisinin devamını Kobilerin merak edebilecekleri ve kafalarındaki karışıklığı kolayca çözebilecekleri bir parallellikte devam ettirmek istiyorum. Bu açıkçası biraz giriş seviyede oldu. Devamında uzmanlarından (hukuk, finans v.s.) görüşlere yer vererek daha büyük bir bilgi havuzu çıkabilir.

Yorum yapın