Altyapınıza Uygun Cloud Modelini Seçmek

Bilindiği gibi cloud computing bizi üç ana kategoriye yönlendiriyor; Private Cloud, Public Cloud ve Hybrid Cloud. Hangisini kullanmanın daha mantıklı olacağına dair bazı hususların altını çizerek seçiminizi yapabilirsiniz. Daha önce milyon kere daha söylediğim gibi cloud computing işine girmek bazı zorunluluklar dolayısıyla olur. Sırf şimdi trend cloud diye tepe taklak işin içine dalınırsa IT’ye ayırdığınız bütçeyi çar çur edebilirsiniz. Bu üç seçeneğin özelliklerini listeyelim;

Public Cloud

  • Genel kategoride her yerde edinebileceğiniz bir uygulamayı kendi şirket içi sunucularınızda barındırıp fazladan yük getirmenize gerek yok. Mesela e-mail hizmetine aylık kullanıcı başı ortalama 3-5$ gibi rakamlar ödeyip sahip olabilirsiniz. Diğer örnek olabilecek bir uygulama da dosya sunucusu olabilir. Bu şekilde genel hizmetler için şirket içi private cloud kurulumu yapmak donanım+lisans ücreti çıkartabilir. Bu durumda SaaS mantığı çerçevesinde public cloud sunan firmaları tercih edebilirsiniz.
  • Şirketinizin IT birimi şubeleriniz arası kullanılabilecek bir yönetim yazılım yazdı diyelim. Bu yazılımı public cloud’a IaaS veya PaaS mantığında taşıyarak tüm şubelerinizin erişimine açabilirsiniz. Bu yazılımı kendi şirket içi sunucularınızda bulundurmanıza gerek yok yani yine yukarıdaki örneğe benzer olarak.
  • Donanım veya lisans ücreti vermek için gerekli bütçe ayıramıyorsunuzdur. Mesela yukarıdaki e-mail örneği bunun için güzel uyacak; şirket içinde halletmeye çalıştığınız e-mail barındırma hizmeti için sağlam bir sunucu almanız gerekecek, Exchange Server gibi ürünlerin lisansı da işin içerisinde ve en önemlisi de şirket dışına çıkan insanların e-mail sunucusuna bağlanması için hızlı bir bağlantınızın olması gerekecek. Sonuç olarak binlerce doları bir anda cebinizden çıkarmak istemiyorsanız pay-as-you-go (kullandığın kadar öde) servisleri sizin için var.
  • Collaboration diye tabir ettiğimiz toplu çalışmaya olanak sağlayan altyapı ihtiyacınız olabilir. Basecamp ve benzeri hizmetleri saniyeler içerisinde şirketiniz içerisinde kullanmaya başlayabilirsiniz.
  • Projelerinizde kullanmak üzere test ve geliştirme sunucularına ihtiyacınız vardır. Yine bu sunucuları satın almak yerine pay-as-you-go modeli ile kiralayıp sadece işiniz olduğunda kullanacak şekilde sahip olabilirsiniz.
  • Şirket için gerekli bir uygulamayı çalıştırmak için belli sebeplerden dolayı şirket içi sunucu olayına girmek istemiyorsunuzdur. PaaS kullanarak sorunsuz bir altyapıya sahip olabilirsiniz.

Private Cloud

  • Yukarıda bahsettiğimiz uygulamalarda kullanılan verilerin güvenliği ve kontrol kritik bir biçimde sizin için önemliyse kesinlikle internet ortamına açılmayın. Yapabileceğiniz en mantıklı şey aynı cloud esnekliğini belli başlı teknoloji firmalarının ürünlerini kullanarak kendiniz kurmak olacaktır. Ancak bunun için yapacağınız maliyeti çıkarıp iyice ölçüp biçmeniz lazım.
  • Farklı lokasyonlarda çalışan şubeniz yoksa -yani yukarıdaki gibi bir senaryonun tam tersi- her işinizi zaten lokal sunucular üzerinden yapmanız en mantıklısıdır.
  • Uygulamalarınızın ve iş süreçlerinizin cloud esnekliğinde daha sağlıklı çalışacağına karar verdiyseniz private cloud kurmak sizin için faydalı olacaktır.

Hybrid Cloud

  • Yukarıda belirttiğimiz iki modelin birbirine karışması diyebiliriz. Genel hatları ile kendinize göre uygun olanları farklı şekilerde altyapınıza uyarlayabilirsiniz.
  • Bazı verilerinizin şirket dışında barınmasının bir sakıncası yoksa gidip yukarıdaki örnekte olduğu gibi kendinize bir e-mail hizmeti satın alabilirsiniz.
  • Bir uygulamanız var diyelim web rolü olarak public çalışıyor ama data çok önemli bilgiler taşıdığı için private cloud altyapınızda bulunuyor. Bu iki taraftaki sunucuları VPN, firewall gibi teknolojiler kullanarak birbirine bağlamanız mümkün. Böylece hybrid bir cloud kurmuş olacaksınız.

“Altyapınıza Uygun Cloud Modelini Seçmek” üzerine bir yorum

Yorum yapın